DİĞER
"Genellikle edebi metinlerde, özellikle de öykülerde gerçekle gerçekdışının birbirine yaklaşması, iç içe geçmesi tekinsiz bir durum olarak çıkar karşımıza. Kızılırmak’ın metinlerinde öyle değil, daha yumuşak bir geçiş söz konusu sanki, geçilen yer de o kertede ürkütücü değil. Bunun nedeni anlatıcıların daha önce daha sert geçişler yapmış olmaları."
Sırma Köksal, Birgül Oğuz ve Çimen Günay-Erkol, İlhami Algör'ün kadın karakterlerine dair Mesut Varlık'ın sorduğu soruları cevaplıyorlar.
Özden Demir'in Muhafaza sergisi, "Kişisel hafızamız mekânları nasıl hatırlar", "Mekânla kurduğumuz kişisel bağın, toplumsal yansımalarının izleğini nasıl takip edilebiliriz" gibi sorular soruyor
Ana akımlaşmayı kabul etmeyen tüm varoluşların kendilerini yazınsal bir süreçle ifade etmeye yeltenmesinde kendi deneyimini aktarmaktan öte bir arzu göze çarpıyor: belirsizlikle oynama, bu zenginliği koruma ve kimliksizliğe yönelen bir arzu...
Zeynep Direk: Dünya erkeklerinken, kadın her gün tekrar edilen ev içi emek döngüsüne sıkışmış ikinci cinsiyet olarak yaşıyor. Bizim de kadınlar olarak dünyada yapacak bir sürü şeyimiz var, dünyayı biz de kurmak, şekillendirmek, düzenlemek istiyoruz
John Niven'ın 90'lar İngiltere müzik piyasasını anlattığı romanı Arkadaşlarını Öldür, sermaye ve erkek odaklı endüstriyi yalın ve reddedilemez gerçek olarak sunarken, yakın tarihin nice protest tavrını görmezden gelir
Erhan Bener, doğumunun 90'ıncı, aramızdan ayrılışının 10'uncu yılında, "Yalnızların Oyuncusu" adlı etkinlikle anılıyor
12 Mart romanlarında, iktidar önemli bir kavram olarak belirir; politik meşruiyet ve güç için verilen savaş, pek çok romanda bunların eksikliğinden veya tehdit altında olmasından duyulan tedirginliği belirginleştirir
Leo Löwenthal, popüler kültürün sanılanın aksine çok da yeni bir görüngü olmadığını öne sürüyor; hatta 16’ncı yüzyılda Montaigne ve Pascal gibi düşünürlerin bu konu hakkında söylemlerini, popüler kültüre dair ilk eleştirel yaklaşımlar olarak alıntılıyor
Rusçadan pek çok kitap çeviren Günay Çetao Kızılırmak: Bugüne gelebilmiş eserlere baktığımızda, edebiyatın kendi yolunu yürüdüğüne ve büyük bedellerle de olsa kendi özgürlük alanını koruduğuna inanıyorum
Bir fragmanlar kakafonisi olan Ankara’nın toplulukları, birbirini hakir göredursun, iktidar savaşında Yenişehir’i ele geçirenler de dâhil kimse bu çatışmadan elinde mekânsal bir zaferle ayrılamadı...
Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) Voltaire Ödülü’nün sahipleri Turhan Günay ve Evrensel Basım Yayın oldu
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık